Nasıl başlamıştık oysa?
Bloğumu ne ümitlerle kurmuş, ne ümitlerle ilk yazımı Uganda Kenya Seyahatimde yazmıştım. Ama hayat öyle bir gece yaşattı ki.. Cümlemin devamını getirecek kelime bulamadım. Sonrasında ikinci yazım, Darbe Gecesi Boğaziçi Köprüsünde yaşadıklarımızı anlattığım yazım oldu.
O gün bugündür, kurumsal olarak her platformdan Darbe’ye Hayır diyoruz. Pazartesi günü 12 İş Dünyası ile “Karanlıktan Aydınlığa 15 Temmuz” , Salı günü de Milli İrade Platofmu’yla “Ama’sız Fakat’sız Darbelere Hayır” dedik. Bu hafta her gün bir programımız var.
Bireysel olarak da gece nöbetlerimiz, özellikle sessiz ama önemli yerlerde devam etti. Yazmış olduğum oradaydım yazısına gelen yorumlardan haberim yoktu, bugün bir kontrol ettim.
SORULAR SORULAR
Duâ edenlerim vardı (ki duâların hepsine cân’ı gönülden âmin diyorum, Allah hepinizden razı olsun)… Duâ edenlerin yanında;
- Ne işiniz vardı askerin karşısında?
- Bunlar hepsi oyun?
- O masum askerlere nasıl kıydınız?
- O askerler isteseydi, hepinizi silip süpürürdü.
- Hayal dünyasında, savaş filmi kurgusu yapmışsın.
- Şov yapıyorsun, yalan söylüyorsun.
- Bu darbeyi 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar zaten bitirmişti, ne diye sokağa çıktınız da olayları karıştırdınız.
- Umuyorum ki o videolarda gösterilen haki yeşil giymiş kardeşlerimize yapılan zulüm yalan olsun montaj olsun.
O Gün Neler Yaşanmadı ki?
Her birine verilecek o kadar çok cevap, yazacak o kadar çok şey var ki ama şimdilik ve özellikle yine Boğaziçi Köprüsü’nde yaşananlara dikkat çekmek istiyorum. Çünkü Ankara’yı bir kenarda bırakırsak, İstanbul’da halkın içinde olduğu en sert ve en uzun çatışmalar burada gerçekleşti.
Gece 23:00’den sabah 07:00’e kadar olan sürede neler yaşandığını, Darbecilerin halka, silahsız ve elinde Türk Bayrağından başka birşey olmayan halka, neler yaptığını, neler yapabileceğini anlatabilmek adına ilk günler çok fazla kaynak video yoktu ama bugün, videolar yüklendiğinden belki o gün neler yaşandığını, yazıda anlattıklarımı daha iyi tarif edebiliriz.
KARDEŞ SİPER AL
Genç bir arkadaşımız, Periscope’da yayın yaparken, yayında seyredenlerden biri “Kardeş Siper Al” diye yorum atarken, uzaktan gelen tek bir kurşunla ya yaralanıyor, ya da şehit oluyordu.
Hayal dünyasında değiliz, cidden değiliz ve savaş senaryosu da yazmadık zihnimizden. Olanlar gerçekti, hem de ölüm kadar gerçek.
Masum(!) Haki Yeşil Giymiş Kardeşlerimiz(!)’den GERÇEK KARDEŞLERimize YAYLIM ATEŞİ
Yine benim henüz köprüye gelemediğim zamanlar, ilk ân’lardan. Bu sefer İstanbul’u bilenler bilir, HGS yükleme yerinin olduğu yerden çekilen görüntüler. Ne diyordu yorumda: Masum(!) haki yeşil giymiş kardeşlerimiz (!)
İşte o haki Giymiş Vatan Hainleri tarafında tarafından YAYLIM ATEŞİNE tutulan gerçek KARDEŞlerimiz…
BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ ÇATIŞMA GÖRÜNTÜLERİ (Uzaktan Net Görüntüler)
Anadolu Yakasından, belki Küplüce tarafından çekilen net görüntüler buldum. Çatışmayı ve silah seslerini hissedebilirsiniz.
Tank’tan Toma’ya Ateş Edildi, Ya Sonrası?
Sabaha karşı, ortamın en sert olduğu anlardan biriydi. Tank’tan Toma’ya ateş edilmiş, kopan parça uzun süre yanmış ve şarapnel parçaları birçok arkadaşın yaralanmasına, bir kısmının da şehadetine sebep olmuştu. İnandırmakla mükellef değilim ama inanmayanlar da umarım seyreder.
Bir Motorlu arkadaş vardı, köprüde hız yapıp duruyordu. Ne silahı vardı, ne de öyle bahsi geçildiği gibi tehlikeliydi, ne de tehdit ediyordu askerleri. Sadece motoruyla hız yapıyordu. GİTME diye bağırıldı, GİTME diye çağrıldı ama o GİTTİ. Allah şehadetini kabul eylesin.
Tank Atış Sonrası Kısa Bir Çekim var, bu arada İstanbul’da Tepe mi var diyen arkadaş, Köprüden Avrupa’dan Asya’ya geçerken, HGS Yükleme Binasını geçince, sağdaki boş araziyi Top ateşine tutmuştur masum askerleriniz.
Evet isteseler bizi de yok edebilirlerdi ama bize karşı taktiksel olarak hazırlıklı değillerdi, pek de düşünmüyorlardı HALK’ın bu şekilde karşılarına dikileceğini…
Şimdi gecenin 23:00’ünden sabah’ın 07:00’sine kadar, halkla çatışan bir grup asker vardı. Dile kolay geliyor, 8 saat, oradaki halk’a ateş açmış, vurmuş, yaralamış ve öldürmüş bir asker vardı karşımızda.
Televizyonlarda gösterildiği gibi, hava aydınlığında hemencecik teslim olmuş bir KARDEŞ (!) Asker grubu yoktu, karşımızda. Hedef göstermeksizin, gerektiğinde YAYLIM ateşine tutuluyorduk, yaralanıyor, ölüyorduk.
Bunun sonucunda teslim olduklarında, KARANFİL’lerle mi karşılayacaktı orada yakını, arkadaşı, sevdiği yaralanmış ve ya şehit olmuş vatandaşım?
Bu videoyu da tarafsız yayınlıyorum ki, 7 saat insanların üstüne ateş edildikten sonra halkın tepkisini en iyi, net gösteren videolardan biri.
Kafa kesme var mı, hayır hiç olmadı, olsaydı net bu şekilde onun da videosu olurdu.
Askere linç girişimi oldu mu, evet oldu. Niye oldu? Yukarıdaki videolardan cevabı çok açık var.